It's not you, it's me...RUN ! ! !
Asırlardır süregelen bu durum, bu efsanevi klişe nasıl oluyor da her şey değişirken tüm dış etkenlerden korunarak geçerliliğini sürdürebiliyor hayret. Bu duruma maruz kalan milyarlarca insan, konu üstÜne yapılan sarkastik espriler ve hatta bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de durumu ti'ye alan bir film bile çekildikten sonra hala ayakta. Nuh dedi Peygamber demedi. :) Ne cin, ne akıllı insanlar hala bu durumu yer yutarlar hala.
Bütün bunları söyledikten sonra, şaka bir yana, hepimizin zaman zaman karşımızdakinin ilgisinden (kibarca)sıyrılabilmek adına, kimi zaman ise gerçekten içinde bulunulan durumun özeti olması sebebiyle bu klişeyi kullanmışızdır. Haksız mıyım?
Çok yakın geçmişte çok yakın bir arkadaşımın başına gelen bu olayın her adımında yanında olduğumdan ve başrolde olmadığımdan (gerçi saolsun olayı bizzat yaşamış kadar içinde olmak durumunda bırakıldım:) )objektif olarak değerlendirebilme fırsatı buldum.
Olayı incelemeye alırsak, özetle;
Eğer karşınızdaki önce bir gaz kendini kaybedip içinize düşüyor ve sonra taktik namına (ya da daha da vahim olarak ne yaptığını bilemeden) kendini çekiyorsa inanın ya sizi kendine aşık etmek için ucuz numaralara başvuruyor ya da kendine güveniyordur. In that case; believe me IT'S NOT YOU IT'S HIM/HER. :)Bu durumda yapılacak en iyi şey arkanıza bakmadan kaçmaktır (tabi bu saatten sonra yerse:) )
Gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim;
Başta her ne kadar sinir sisteminiz alt üst olmuş olsa da sonrasında " I'm completely & ultimately back in the game!" diye haykırabiliyor ve yeniden gülerek bütün bunları iş saatleri içerisinde kalabalık bir proje odasında olan arkadaşınızla paylaşarak onu zor duruma sokuyorsunuz (çünkü o zanda istediği tepkileri veremiyor!) :)
Bu arada tekrar hayata döndüğün için çok mutluyum kuşoski:)
Bütün bunları söyledikten sonra, şaka bir yana, hepimizin zaman zaman karşımızdakinin ilgisinden (kibarca)sıyrılabilmek adına, kimi zaman ise gerçekten içinde bulunulan durumun özeti olması sebebiyle bu klişeyi kullanmışızdır. Haksız mıyım?
Çok yakın geçmişte çok yakın bir arkadaşımın başına gelen bu olayın her adımında yanında olduğumdan ve başrolde olmadığımdan (gerçi saolsun olayı bizzat yaşamış kadar içinde olmak durumunda bırakıldım:) )objektif olarak değerlendirebilme fırsatı buldum.
Olayı incelemeye alırsak, özetle;
Eğer karşınızdaki önce bir gaz kendini kaybedip içinize düşüyor ve sonra taktik namına (ya da daha da vahim olarak ne yaptığını bilemeden) kendini çekiyorsa inanın ya sizi kendine aşık etmek için ucuz numaralara başvuruyor ya da kendine güveniyordur. In that case; believe me IT'S NOT YOU IT'S HIM/HER. :)Bu durumda yapılacak en iyi şey arkanıza bakmadan kaçmaktır (tabi bu saatten sonra yerse:) )
Gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim;
Başta her ne kadar sinir sisteminiz alt üst olmuş olsa da sonrasında " I'm completely & ultimately back in the game!" diye haykırabiliyor ve yeniden gülerek bütün bunları iş saatleri içerisinde kalabalık bir proje odasında olan arkadaşınızla paylaşarak onu zor duruma sokuyorsunuz (çünkü o zanda istediği tepkileri veremiyor!) :)
Bu arada tekrar hayata döndüğün için çok mutluyum kuşoski:)
hahahaha her kelimesi mi doru olur :) ama ne acıklı ki durumun netliğini de anca bu yazdıklarından sonra idrak edebildim :)) turkcellin reklamındaki italyan taklidi yapan çocuk gibi, yakalanınca "topukliyori" diyo ya hahaha
YanıtlaSil