3..2..1..Action...?

İnsanın yüreğindeki kıpırtılar, gökyüzündeki yıldızlar gibi gözlerini kırpıştırıyor ise bir kelimeyi duyunca, bu konuda kendini geliştirmesi gerektiği kanısındayım. Bitmekte olan gecenin ardından yepyeni bir güneşi hayatlarımıza getirmek üzere sözleşerek ayrıldığımız dolunayın bizden tek beklentisi olan “çaba” artık vazgeçilmezi olmuş hayatlarımızın. Geçen günün tadı damağımızda kalmış, hayata umutla bakarak yaratıcılığımızı konuşturmak; zaman zaman zihnimize fazla gelen fikirleri paylaşmaya açmak; “biz” olmak aşkındayız…
İşte böylesi bir hikayenin başrolünü üstlenmek demek sadece istemekten fazlasını göze almak demektir. Nasıl ki geçmişe takılıp yaşananları didikleyerek sabit kalamıyoruz… Sadece gelecek için hayaller kurarak ta çaba sarf etmeden, planlamadan bir yere varamayız. Anın tadına varmak ve yaşamı sindirmek gerek… Bu yüzden hedeflerimin taslağını oluşturarak en akılcı yolu seçmek niyetindeydim… Ama zaman gerek...Daha çok zaman gerek...
Belki de bu yüzdendir hayallerimize en çok yaklaştığımız zamanlarda onlara tam dokunacakken sabun köpüğü gibi bir anda yokoluvermeleri. Ya da bazı gerekçeler ve uzun vadeli planlar sebebiyle hayatı farklı bir açısından izlemekte olduğumuzdan bunu yaşıyoruz hep. Her ne olursa olsun hayatlara bütün bunların yanı sıra biraz daha mor,pembe ve sarı katmak gerek. Sırf bu yüzden içimdeki yaratma ve üretme aşkını en çok keyif aldığım alanda geliştirmek ve daha geniş bir perspektiften algılamak istiyorum hayatı.
Ama eminim ki zamanı geldiğinde kendimi ifade ederek içimdeki gökkuşağının yansımasını insanlara yöneltmek için fırsatlarımı iyi değerlendirerek elimden geleni yapacağım. Ve belki de en önemlisi bunu hissediyorum.
Zaten içeriğinde akıllı seçimler ve tutkuyla bağlılık olan bir oluşumun başarılı olamayacak kadar yüklü olduğuna inanıyorum. Tabii ki doz,süreç ve birikim üçgenini unutmamak kaydıyla..

Farkındalığımızı paylaşmak üzere...

photo: http://jasonathen.com/available_artwork/2008-3/