Friday Night Lights
Kendimi bildim bileli en çok sevdiğim gün Cuma olmuştur. Artık kutsal Cuma olmasından mı, haftasonunun habercisi olmasından mı yoksa Cuma gecesi mekânlarda Cumartesi gecesine nispeten daha kaliteli bir kalabalığın olduğunu düşünmemden mi bilemiyorum. Cuma gününü kendimi bildim bileli bu kadar seviyor olmama rağmen son zamanlarda kıymetini daha bi iyi anlamış bulunuyorum.(Bunu çalışıyor olmama bağlamak pek de zor olmasa gerek) :)

Eskiden herhangi bir Cuma, herhangi bir saatte “naapsak?” modundayken, şimdi Cuma “paydos” unu iple çeker duruma gelmiş bulunuyorum. Gerçekçi olursak, yaptığınız işi her ne kadar sevseniz dahi adı üstünde “iş” bu. “Nereye kadar?!” dedirtiyor insana bazen. Bu sebepten biz de –bu duyguyu paylaşan kişiler olarak- cümbür cemaat İstanbul sokaklarını, mekânları, sinemaları, tiyatroları…(kısacası plazalar ve ofisler dışında şehrin her bir köşesini) dolduruyoruz Cuma akşamları. Hıncahınç, tıklım-tıkış… Zaten “Cuma” kelimesinin kökeni -toplanmak- eyleminden geliyormuş. ( Bu konuda yazının içeriğiyle bağdaşmadığından pek derine inmiyorum tehlike yaratabilir) Eee, iyi ya işte bizde aynısını yapıyoruz. Ne de olsa gönüller bir olunca yerin mekânın ne önemi var değil mi?

Eskiden herhangi bir Cuma, herhangi bir saatte “naapsak?” modundayken, şimdi Cuma “paydos” unu iple çeker duruma gelmiş bulunuyorum. Gerçekçi olursak, yaptığınız işi her ne kadar sevseniz dahi adı üstünde “iş” bu. “Nereye kadar?!” dedirtiyor insana bazen. Bu sebepten biz de –bu duyguyu paylaşan kişiler olarak- cümbür cemaat İstanbul sokaklarını, mekânları, sinemaları, tiyatroları…(kısacası plazalar ve ofisler dışında şehrin her bir köşesini) dolduruyoruz Cuma akşamları. Hıncahınç, tıklım-tıkış… Zaten “Cuma” kelimesinin kökeni -toplanmak- eyleminden geliyormuş. ( Bu konuda yazının içeriğiyle bağdaşmadığından pek derine inmiyorum tehlike yaratabilir) Eee, iyi ya işte bizde aynısını yapıyoruz. Ne de olsa gönüller bir olunca yerin mekânın ne önemi var değil mi?
Yorumlar
Yorum Gönder