Am I slowly becoming a stranger to myself ?
Hayatımda ciddi kararlar verme aşamasındayken her zaman (tamam abarttım kabul ediyorum çoğu zaman) kendi kendimi yiyip bitiriyorum. Hatta o zamanlarda en basit şeye bile karar veremez duruma geliyorum(ki bu çok rahatsız edici). Bu yüzden zamanla böyle olmak istemiyorum!
***
Malesef hiçbir zaman "farketmez" nesline mensup biri olamadım. Yani her zaman birşey yerine bir diğerini yapmak bişeyleri fark ettirdi benim için. Olasılıklar, fırsatlar, kararlar, fırsat maliyeti.. derken kendimi çözülmemiş kompleks bir denklemin içerisinde buluveriyorum ansızın. Özel hayatımda her ne kadar spontane yaşamayı seviyor olsam da genel bağlamda hayatıma bakacak olursak, bu artık bana bırakılan bir seçim olmaktan ziyade benim için Pazartesi'den Cuma'ya yazılmış günlük programı uygulamak ve bunlardan arta kalan zamanı kafamda yine yeni bir denklem oluşturup, türevini alıp, sıfıra eşitleyerek alacağım keyfi maksimize etmeye çalışmaya çalışmak haline gelmiş durumda.Yoruldum, yazarken bile yoruldum.. Böyle söylememin sebebi bu tempodan veya fazlasıyla kısır olan döngüden sıkılmış olmamdan kaynaklı değil asla. Sakın yanlış anlaşılmasın. Dünyanın parasını ve bolluğunu da verseniz ben yine birşeyler yapmalıyım. Boş oturamam. Benim asıl yorulduğum şey monotonlaşmaya başlayan hayatıma (yakından) tanıklık ediyor olmak. Örneğin hayatımda ansızın çıkagelen süprizlere yer kalmadığını hissediyorum (ki süprizlere bayılan biri olarak bu durum oldukça sıkıcı benim için). Her zaman söylendiğim gibi araçlarımın zamanla amaçlarıma dönüşüvermesi ve ya zamanla kendimi tanıyamayacak duruma gelmekten, yabacılaşmaktan korkuyorum. İçimdeki özü kaybetmekten, kalbimdeki renklerin griye dönmesinden, beni hayata bağlayan anlık sevinçlerin önemini yitirmesinden korkuyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder