başka bir renge tanık olmak

Leyleği havda gördüğümden midir, yoksa bilinçaltımda akıl sağlığımı yerinde tutma çabasından mıdır..Bilinmez.. Bu yaz çok gezdim. Ege kıyıları, Akdeniz derken, şu anda Batman’a uçmak için havaalanına gidiyorum.

Çok ani bir kararla, şipşak bavul toplanır( ki inanın Batman’a bavul hazırlamak beni yordu. Çünkü orada kabul görecek kıyafetim nerdeyse hiç yokmuş) ve hoop yola düşülür. 37°ateşim, pastillerim, C vitaminim ve soğukalgınlığı ilaçlarımla Batman sana geliyorum!

***
Planımızda bugün Hasankeyf’e gitmek var. Hep isteyip de bi türlü ya zaman, ya yandaş ya da uçak bulamadığımdan askıda kalmış bi işti benim için. TV’den gördüklerimden dolayı da ister istemez tehlikeli olabileceğine dair ufak çapta bir önyargım var. Hele ki dün akşam Batman’da karısını vuran adamı haberlerde izleyince bi “acaba?!” demedim de değil.

Ama ilaçların etkisiyle kendimi biraz toparlasam, çok keyifli bir gezi olacağı kesin. :)

***

Ki gerçekten de öyle oldu.. Batman, Mardin, Hasankeyf ve çok çok kısa kalan sürede Diyarbakır’da bakırcılar çarşısını gezme fırsatımız oldu. Bu haftasonu bambaşka bir renge tanık oldum... Akılda kalanlardan bazıları...

Ramazan’da Doğu Anadolu’da aç kalmak...
Hasankeyf; Nüfus: 3000.. Canım Türkiyemde değeri bilinmeyen bir dünya harikası daha...
Önyargılardan arınma...
Mardin halkının ne kadar misafirperver olduğunu görmek..
Hasankeyf’te sevimli çocuklardan paçayı ve cüzdanı koparamamak...
“Deodorant mı? O da ne?!” durumunu tanık olmak.. dayanamamak ama mecbur alışmak..
Batman’da belki de bugüne kadar yediğim en güzel urfa(!)’yı yemek. (sanırım bi de Urfa’ya gitmek gerek)