Yolculuk v.02

Havalimanında güzel bir karşılama seremonisinden sonra peşimizde 14 kg'luk kırmızı kipling bavulumla şehri dolaşarak Laudongasse'nin yolunu tutuyoruz. Yolda gördüğüm Rathaus'ta kurulan buzpateni pistinde aklım kalıyor. Bu bavul ve hangover durumundayken "Olacak iş değil...Ya acaba? Yok değil..:)" diyerekten birer Kasekreiner yuvarladıktan sonra bavulumuzdan kurtuluyoruz.
Sonrasında eski dost Zıntafa'nın yanına Nashmarkt'a uğruyoruz. Sohbet muhabbet... Ve gecenin anlam ve önemi benim Aperol Gespritz ile tanışmamla başlıyor. :) Hani çok sağlam bir hangover sonrasında "Bi daha uzun bi süre içmem artık!" diyerek tavır koyduğunuz anlarda sizi yoldan çıkaracak bir içki bu.. Kesinlikle.. Ama erkekler tarafından too gay olarak görülüyor anladığım kadarıyla:) Herneyse.. Ama tadı gerçekten çok güzel!!! Soft içkilerden hoşlananlara MUTLAKA denemelerini tavsiye ediyorum. Hele ki gespritz olayını seviyorsanız...
Nashmarkt sonrasında bir Viyana klasiği olarak görülen(?) Flex'e geliyoruz. Tipler gerçekten kendilerini kanıtlamak uğruna herşeyi denemeye açık ergen triplerindeler. Eğlenceli...:) Kapıda inanılmaz bir izdiham ve uzuuun bir sıra var. Ama bir şekil bir şirinlik hemencik içerideyiz. :) Bu akşam Future Beatz in konseri varmış. "Hmm.. Gerçekten şu anda bişey ifade etmedi ama bakalım..." diyerek kendimizi içerde buluyoruz. Merak edenler için http://www.flex.at/flex_frontend/index.php?selected=pics
Gecenin sonunda Viyana'ya ilk gelişimde aslında bu şehirde çok daha fazlası olduğunu anlamamışım diyorum. Kesinlikle çok güzel bir hafta olacak!!!
Yorumlar
Yorum Gönder