kusurlu olmanın eşsizliği


Her geçen gün KENDİliğini daha da kaybeden şehirler, ötekine özendirilerek benliğini kaybeden bireyler... Kendi olmaktan, kendi karanlığında kalmaktan korkan KİMSEler...

Kimiz gerçekten? Kim olduğumuzu sanıyoruz?!

Farkında mıyız ki biz aslında hergün karşılaştığımız kişilere bakışımızız. "Günaydın" dediğimiz kişiye gülümseyişimiziz; güçlü olmaktan yorulduğumuzda, egomuzdan sıyrılıp dost bildiğimize ağladığımızız; bize ihtiyacı olduğunda yanında olan, O'nu dinleyen, O'nla paylaşanız... Sırt çevirdiğimiziz; kıskandığımızız; hatalarından dolayı ya da bizi kırdığından dolayı öfkelendiğimiziz; affettiğimiziz; şefkat gösterdiğimiziz. Biz aslında tam da içimizden geleni yaptığımız anımızız. Ama bunun farkında mıyız?

Yoksa ruhumuzun derinliklerindeki boşluğu bencil ve umarsızca doldurmak için hayata olan egoist yaklaşımımızla kör mü olmuşuz? İnkar içinde DAHA sendromumuzun içinde mükemmel olmaya çabalarken kusurlu olmanın büyüsünün ve eşsizliğinin farkına varamamışız. Derken aldanıp kendimize yabancılaşmışızız...

Yoksa masumiyetimizi parlak olmak için yitirmiş KİMSElerden biri miyiz?

Yorumlar

Popüler Yayınlar